Bu yayında beş duyumuz hakkında temel bilgileri eğlenceli bir dille inceliyor, duyu organları ve görevleri hakkındaki bilgileri taş devrinden gelecek teknolojilerine uzanan bir bakış açısıyla ele alıyoruz.

Taş devrinde hayatta kalmak ne kadar zordu hiç merak ettiniz mi?
Bir düşünün; henüz tarih bile yazılmamış. Hayatta kalmak için gereken bilgiyi ilk siz keşfediyorsunuz. Her köşe başında ayrı tehlike!
Tattığınız yiyecek sizi canınızdan edebilir. Nasıl mı?
(TIKLA AÇ!)
Mağara adamı: “O kadar acıyı yemeyecekti!”
Mağara kadını: “Kaç! Kaç! Kaç!”

Duyduğunuz ses in midir cin midir? Kim bilir?
(TIKLA AÇ!)
Mağara adamı: “O ses niye çıktı şimdi?”
Mağara kadını: “Kaç! Kaç! Kaç!”

Dokunduğunuz şey son dokunduğunuz şey olabilir. Neden mi?
(TIKLA AÇ!)
Mağara adamı: “Biri ateşi bulmuş. Ne güzel görünüyor. Biz de gidip dokunalım.”
Mağara kadını: “Kaç! Kaç! Kaç!”

Aldığınız koku size dünyayı dar edebilir. İnanmadınız mı?
(TIKLA AÇ!)
Mağara adamı: “Bu hayvana ‘kokarca’ diyeceğim. Sen de kokuyu aldın mı?”
Mağara kadını: “Kaç! Kaç! Kaç!”

Gördüğünüz tehlike bir başka günü görmenizi sağlayabilir. Göremediniz mi?
(TIKLA AÇ!)
Mağara adamı: “Çalılar arasında bir şey mi kıpırdıyor?”
Mağara kadını: “Kaç! Kaç! Kaç!”

Taş devrindekilerin hayatta kalabilmek için duyularına güvenmekten başka şansı yoktu.
Bugün taş devrindeki insanlar kadar tehlike içinde yaşamıyor olabiliriz. Ancak duyularımız bizi her an köşeden yırtıcı bir canavar çıkacakmış gibi korumaya devam eder.



Nasıl mı? Gelin inceleyelim:
DUYULAR NE İŞE YARAR?
Duyularımız her an etrafımızda neler olduğuyla ilgili bilgi toplar. Çevremizle iletişim kurmamızı, varlıkları tanımamızı, kendimizi tehlikelerden korumamızı sağlar.
Ama sadece tehlike alarmı gibi çalışmazlar.
Hangi yiyecek diğerinden daha lezzetli, hangi müzik diğerinden daha iyi bütün bunları ayırt etmemizi, çevremizde olup biten eğlenceli şeylerin tadını çıkarmamızı da sağlar.


Kaç duyumuz var?
Aslına bakarsanız, en az dokuz duyumuz var. Duyularımızın etrafımızda neler olduğuyla ilgili bilgi topladığını söylemiştik. Bu bilgiler . Çevremizle iletişim kurmamızı, varlıkları tanımamızı, kendimizi tehlikelerden korumamızı sağlar.

Bilim insanları daha kaç tane duyumuz olduğunu araştırmaya devam ederken, biz BEŞ TEMEL DUYUMUZ olduğu bilgisini akılda tutalım. Bunlar, görme, duyma, koklama, dokunma ve tat almadır.

Her duyumuz için farklı bir organımız görev yapar:
Görme duyu organımız gözdür.
Duyma duyu organımız kulaktır.
Koklama duyu organımız burundur.
Dokunma duyu organımız deridir.
Tatma duyu organımız ise dildir.

Elbette herkesin her duyu organı aynı şekilde çalışmaz. Genellikle bir duyu organının eksikliğini diğerleri daha iyi çalışarak kapatır.
Duyu organlarımız toplandıkları bilgiyi beynimize taşır. Beynimiz, duyu organlarından gelen sinyalleri çözer ve vücudumuzun geri kalanına ne yapması gerektiği konusunda komutlar yağdırır.



Duyu organlarımız biz istesek de istemesek de gece gündüz çalışır. Onları dinlendirmek için güzel bir uyku çekmek gibisi yoktur.
Taş devrindeki atalarımızdan bu yana geliştirdiğimiz duyularımızı gözlemleyerek geleceğin teknolojilerini inşa edebiliriz! Bunun için duyu organlarımızın nasıl çalıştığını daha detaylı incelemek ister misiniz? Öyleyse Muhteşem Vücudumuz serisindeki diğer yayınları kaçırmayın!

Yani kısaca:
- Duyularımız çevremizle iletişim kurmamızı, varlıkları tanımamızı, kendimizi tehlikelerden korumamızı sağlar.
- Beş temel duyumuz vardır: görme, duyma, koklama, dokunma, tat alma.
- Her duyumuz için farklı bir organımız görev yapar.
- Duyu organlarımız toplandıkları bilgiyi beynimize taşır. Beynimiz, duyu organlarından gelen sinyalleri çözer ve vücudumuzun geri kalanına ne yapması gerektiğini söyler.

Sorularını yaz, gönder
Yazıda değinilen konu ve kavramlarla ilgili sorunuz varsa, aşağıdaki yorum kutusuna yazın.
Sorularınızın turşusunu kurup, yanıtları yayınlayalım!
Paylaşmak güzeldir. Yazımızı başkalarıyla da paylaşın:

Yazıda değinilen alanlar:
Bu yazıda değinilen alanları sizin için aşağıya topladık.
Hangisi daha fazla ilginizi çektiyse, onunla ilgili diğer yazılara göz gezdirmeye ne dersiniz?