Bu yazıda yalan söyleme ihtiyacını doğuran psikolojik nedenleri ele alacak, dürüstlük ve güven gibi değerleri birey ve toplum ilişkisi üzerinden inceleyeceğiz.

Hiç merak ettiniz mi insanlar neden bazen yalan söyleme ihtiyacı duyar?
Yalan, kandırmaca, uydurukçuluk, numara yapma… Karşımızdakine bilerek dürüst davranmamaya oldukça erken yaşta başlıyoruz aslında. Ancak yalan söyleme ihtiyacının nedenlerini anlamayınca işler karışıyor. Dürüstlüğün neden tarih boyunca tüm toplumların en önem verdiği değerler arasında olduğunu anlamak da zorlaşabiliyor.

Yalancılıkta yaprak kurbağasıyla aramızda fark var mı?
Bilerek yanlış bilgi verme, sözlerle olduğu gibi vücut ifadeleriyle de yapılabiliyor. Tanımı biraz geniş tutsak, 6 aylık bebeklere bile yalancı dememiz gerekiyor. Yalanı sonucuna göre değerlendirmeye kalksak, sırf kendisine çıkar sağladığı için yalancılık yapan bir sürü hayvana kızmamız gerekiyor. Böyle bakınca, neredeyse herkes yalancı!

O halde neden her toplum dürüstlüğe bu kadar çok önem veriyor? Herkes yalan söyleyebiliyorsa, bizden neden dürüstlük bekliyorlar?
Gelin şu konuyu başından ele alalım. Yalancılık konusunda yaprak kurbağasıyla aramızda fark var mı yok mu, işe bunu anlamakla başlayalım.


Yalan nedir?
Bu sorunun yanıtı, yalanın kendisi kadar karmaşık görünüyor.
Bir deneyelim: “Yalan, karşısındakini yanlış yönlendirme yoluyla kandırarak, bir şeyi olduğundan farklı göstermektir.”
Bu doğru olabilir mi? Eğer her kandırmacayı yalan sayacaksak, vah halimize! O zaman herkes yalancı demektir. Çünkü 6 aylık bebekler bile daha fazla ilgi görmek için ağlama numarası yapmaya başlıyor. Meselâ canı yanmıyor veya karnı aç değil. Ama ilgi görmek istediği için ağlıyormuş gibi yapabiliyor.

O halde yalanla ilgili tanımımızı biraz daha derinleştirelim. Meselâ yalanı, yalancının söyleme niyetine göre değerlendirsek nasıl olur?
Yeniden deneyelim: “Yalan, kendisini zor bir durumdan çıkarmak, kendine çıkar sağlamak için karşısındakini yanlış yönlendirmektir.”

Fotoğraf kaynağı: https://commons.wikimedia.org/wiki/File:PhyllomedusaBurmeisteri_(6).JPG
Eyvah! Bu tanımı kabul edersek, şimdi de bir sürü hayvancağızı dürüst davranmamakla suçlayacağız. Çünkü doğada bir çok hayvan, yırtıcılardan canını kurtarmak için ölmüş numarası yapıyor. Sonuçta kendisine büyük bir çıkar sağlıyor: canını kurtarıyor! Onu yemek isteyen yırtıcı ise aç kalıyor.
Peki bu durumda bu numaracı yaprak kurbağasına da mı yalancı diyeceğiz? Gene olmadı…

O halde, bir de yalan söyleme isteğini doğuran nedenlere bakalım.

Yalan söyleme ihtiyacını doğuran şey nedir?
Bunu merak eden o kadar çok psikolog olmuş ki! Yapılan birçok araştırma, bize bunun beş nedeni olduğunu gösteriyor:
1. Neden: Hayali gerçek gibi yaşama isteği (Olmasını istediğimiz şeyi gerçekmiş gibi anlatma)
(TIKLA AÇ:)
Hayal ürünü hikayeleri gerçekmiş gibi anlatma davranışına ilkokul çağından küçük çocuklarda daha fazla rastlanıyor. Birçoğu, kurdukları hayalin tadını çıkarmak için onu gerçekmiş gibi anlatıyor. Daha da önemlisi, gerçek olmayan bir şeyi gerçekmiş gibi anlatmanın neden yanlış olduğunu, dürüstlüğün önemini tam olarak kavrayamıyorlar.

Görsel kaynağı: https://www.seussville.com/
2. Neden: Tepkisel davranma (Düşünmeden konuşma)
(TIKLA AÇ:)
Bazı çocuklar dikkat eksikliği sorunu yaşar. Yapılan araştırmalar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunu yaşayan bazı çocukların daha çok yalan söyleyebildiğini gösteriyor. Ama burada çok önemli bir fark var: Bu çocuklar dürüst olmak istemedikleri için böyle davranmıyor. Bazen kendilerine soru sorulduğunda, gerçeği hemen hatırlayamadıkları için akıllarına ilk gelen şeyi söyleyebiliyor. Sakin kalarak doğru yanıtı bulmayı beklemek için zamana ihtiyaçları oluyor.

3. Neden: Kaçınma (Doğruyu söylerse başına kötü şeyler gelmesinden korkma)
(TIKLA AÇ:)
En sık rastlanan yalan söyleme nedenlerinden birinin kaçınma isteği olduğu görülüyor. Kaçınma, ceza almamak, azarlanmamak veya ayıplanmamak için gerçeği bilerek farklı göstermek anlamına geliyor.
Yırtıcılar onları yemesin diye ölü taklidi yapan hayvanların da aynı nedenden numara yaptığını söyleyebilirsiniz. Ama biz insanlar toplum içinde yaşadığımızdan, bazı sorumluluklarımız canını kurtarmaya çalışan kurbağadan bir hayli farklılaşıyor. Buna birazdan daha fazla değineceğiz.

4. Neden: Dikkat Çekme (Olmayan bir şeyi olmuş gibi aktararak, olanı abartarak kendini önemli göstermeye çalışma isteği, ilgi çekme ihtiyacı)
(TIKLA AÇ:)
Bu durumda yalan söyleyen olmak da, yalanı dinleyen olmak da zor! Kendisinde olmayan özellikleri varmış gibi gösteren, başına geleni katlaya katlaya anlatan bir kişinin böyle davranmasının üzücü bir sebebi var. Ne yazık ki ailesinden veya arkadaşlarından istediği ilgiyi göremediği için öyle davranıyor. Hatta, kendisini sevdirmek için karşısındakinin hoşuna gidecek şeyleri abartarak söyleyenler de aynı gruba giriyor.

Yalanı söyleyen taraf olmak çok zor. Çünkü kendisini olduğu haliyle sevmeyi öğrenmesi için desteğe ihtiyacı var. Yalanı dinleyen taraf olmak da zor. Çünkü araştırmalar, dürüstlük özelliği taşıyan insanların, birinin yalan söylediğini daha hızlı anladıklarını gösteriyor. Yani dürüstlük, böyle bir durumda da kazandırıyor!
5. Neden: Kibarlık (Başkasının duygularını incitmemek için zararsız yalanlar söyleme)
(TIKLA AÇ:)
Bu belki de en tuhaf yalan söyleme türü! Beyaz yalanlar olarak adlandırılan sosyal yalanlar, hemen her toplumda bir sosyal beceri olarak görülüyor. Ama gerçeği çarpıtmanın nereye kadarının kibarlık, nereden sonrasının yalancılık sayıldığı toplumdan topluma değişiyor!

Örneğin, yaşlı komşunuzun size sunduğu kurabiyeyi tattınız ve tadı iğrenç! 4 yaşına kadar “Öğğğk! İğrenççççç!” diye bağırdığınızda (ve belki tükürükler havada uçuştuğunda) siz fark etmeseniz de etrafınızdaki yetişkinler birbirine mahçup mahçup bakıyor.
4 yaşından itibaren ise, bir şeyi karşınızdakini kırmadan söylemenin önemini öğrenmeye başlıyorsunuz. Size o kurabiyeyi yapmak için emek harcayan yaşlı komşuyu üzmemek için kurabiyeyi yiyor, bir de üstüne “Çok güzel olmuş, teşekkür ederim!” demeye zorlanabiliyorsunuz. Epey tuhaf bir durum. Belki yalan söylemeden de kibar konuşmanın sırrını zamanla çözersiniz. (Çözerseniz bize de söyleyin. Olur mu?)

Madem herkes yalan söyleyebiliyor, yalan söylemenin nesi yanlış?
Güzel soru! Herkes dürüst olmak istemez. Ancak herkes karşısındakinin dürüst olmasını bekler. Peki neden?

Çünkü dürüstlük bir toplum içinde yaşayan insanların birlikte yaşamasını mümkün kılan en önemli değerlerden biridir.
Çünkü dürüstlük, kendimizi güvende hissetmemizi sağlar. Size sürekli yalan söyleyen insanlarla çevrili olduğunuzu düşünün. Sürekli kandırılacağınızı beklerken, mutlu, huzurlu, rahat yaşayabilir miydiniz?


Yalan söyleme isteği, kendimizi zor durumdan kurtarmak veya istediklerimizi anında elde etmek için geliştirdiğimiz ilkel bir dürtüdür. Tıpkı yalancı kurbağa ve numaracı bebek gibi. 6 aylık bebeğin yaptığı kandırmaca ile yaprak kurbağasının yaptığı kandırmacanın ortak yanı, ilkel dürtülerle yapılmış olması.
Ancak, biz insanlar ormanda tek başımızda değil, sosyal toplumlarda bir arada yaşıyoruz. Sırf ilkel dürtülerimiz öyle söylüyor diye, herkes her istediğini kandırmacayla elde etmeye kalksa, ne olurdu sizce?
Tam bir kaos!

Yok artık! Basit bir yalan bizi tam bir kaosa mı sürükleyecek?!
Evet belki küçük bir yalan, toplumun bir anda çıldırmasına sebep olmaz. Ancak insanların sağlıklı bir toplum içinde yaşamasının ilk koşullarından birisini çiğnemiş olur: güven.

Dürüst olmak, başkalarının bize güvenmesinin, bizim de başkalarına güvenebilmemizin temelidir. Her an bir yerden tehlike gelecek diye korku içinde yaşamıyorsak, yaşadığımız toplumda kendimizi güvende hissettiğimiz içindir.
Dürüstlük, adalet, güven, sorumluluk, özgürlük gibi bir toplumun sağlıklı olarak bir arada yaşamasını sağlayan etik değerlerin başında gelir.

Dürüst davranmak her zaman kolay olmaz. Hatta bazen büyük cesaret ister. Bazen, sizden yalan söylemenizi isteyen bir arkadaşınıza karşı gelmeniz gerekir. Bazen yaptığınız bir hatanın sorumluluğunu almanız zor olur. Ama dürüst davranmayı seçmek, o an olmasa bile, sonuçta her zaman kazandırır.
Dürüst olmak, başkalarının size güven duymasını sağlar. Dürüst olmayı seçmek kendinize güveninizi sağlamlaştırır.
Bu konuyla ilgili aklınıza başka soru geliyor mu? Tarihteki toplumlar için önemli olan değer yargılarının ne olduğunu merak ettiyseniz, “Etik nedir?” diye araştırma yapabilirsiniz!

Sorularını yaz, gönder
Yazıda değinilen konu ve kavramlarla ilgili sorunuz varsa, aşağıdaki yorum kutusuna yazın.
Sorularınızın turşusunu kurup, yanıtları yayınlayalım!
Yararlanılan kaynaklar:
https://greatergood.berkeley.edu/article/item/whats_good_about_lying
Evans, Angela D., and Kang Lee. “Emergence of Lying in Very Young Children.”
Http://ozgurbolat.com.tr/bir-cocuk-neden-yalan-soyler
https://www.researchgate.net/publication/234084974_Emergence_of_Lying_in_Very_Young_Children
https://www.seffaflik.org/wp-content/uploads/2017/04/Etik_Cocuk_Nisan2017.pdf
Paylaşmak güzeldir. Yazımızı başkalarıyla da paylaşın:

Yazıda değinilen alanlar:
Bu yazıda değinilen alanları sizin için aşağıya topladık.
Hangisi daha fazla ilginizi çektiyse, onunla ilgili diğer yazılara göz gezdirmeye ne dersiniz?